Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | cazip kılmak | make it attractive v. | ||
However, this requires a much better investment climate to make it attractive for companies to invest in Europe. Ancak bunun için şirketlerin Avrupa'da yatırım yapmalarını cazip kılacak çok daha iyi bir yatırım ortamı gerekmektedir. More Sentences |
||||
General | cazip kılmak | make desirable v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | bir şeyle cazip kılmak | pitch on v. |
Phrasals | bir şeyle cazip kılmak | pitch upon v. |
Idioms | ||
Idioms | bir şeyi alım için cazip kılmak | bring something into play v. |